Yüce İnsan ATATÜRK’ÜN Heykeliyle; “Sakarya Bir Başka İlin Tarihi, Kültürel ve Doğal değerleriyle turizm potansiyeli ortaya çıkacaktır.” Bu amaç doğrultusunda; ATATÜRK’E Sakarya’ya, layık bir Anıt Yapılmasını, anıt Mekânının belirlenmesi ve bu Mekâna ATATÜRK ANITI yapılması amacındayım. Sakaryalı emekli bir öğretmen olarak saygılarımı sunarak belirtmeliyim.
“Sakarya sınırlarından girer girmez, muhteşem doğayla karşılaşırlar. “Sakarya’nın doğadaki tam renklerini bu coğrafyada, etnik köklerden oluşan kültürü içinde barındıran bir mozaikle karşılaşırlar. Geçmiş Tarihin izlerini ve insana saygının tüm değerlerin korunması, geliştirilmesi ve tanıtılması; tarih, doğa ve kültür bilincinin insanlara ulaştırılması önemli sorumluluklardandır. Sakarya Büyükşehir Belediyesi olarak bu sorumluluklarını fark etmeli.” Diye değerlendirmeli Sakarya’mızı. Öyleyse yukarda sözünü ettiğim önerinin dikkate alınmasını diliyorum.
Öyleyse:
Sakarya’yı Doğa güzellikleri, Tarihi yapıtlarıyla tanıtmak amacıyla FOTOĞRAF yarışmasına katılmıştım. Bu amaçla, Sakarya’nın sınırları içindeki tüm tarihi yapıtları, doğal güzellikleri görmek amacıyla objektifimi her objeye yönelttiğim an, önümde O Büyük İnsan, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK belirdi. Onlar: O emanetler: “Bizden daha değerli. Sakarya’yı, İngilizlerin, Fransızların, İtalyanların kölesi Yunan rezaletinden Kurtaran ATATÜRK’TÜR.” Dediler. O zaman, O’nun Sakarya’da olağan dışı bir mekânı hak ediyor. Bu amaçla SAKARYA’YA ÖZGÜ, OLAĞANÜSTÜ, TARİHSEL DEĞERİ OLAN ATATÜRK ANITI ve uygun bir MEKÂN hak ediyor.
Büyük Atatürk’ün Doğa İçin Gösterdiği Özeni, Atatürk Orman Çiftliğinde Görüyoruz. Yalova’da Yürüyen Saray örneğinden anlıyoruz. Sakarya’mızda ATA’NIN Bu Özlemine Önem Verilmeli. Bu Değerli ATATÜR ANITI SAKARYAMIZ İÇİN önemsenmeli.
Atatürk, Annesi Zübeyde Hanımı çok seviyordu. İstanbul işgal edilmişti. İşgal kuvvetlerinden zarar görmemesi için, İstanbul’dan 16 Mayıs 1919 da, getirdi, Adapazarı halkına emanet etti. O günden sonra çok sevdiği annesini görememişti. 13 Haziran 1922 günü Atatürk, Ankara’dan, yanındaki askeri heyetle yola çıktı. Nallıhan, Göynük ve Taraklı üzerinden Geyve’ye; 14 Haziran 1922 de Adapazarı’na; Annesi Zübeyde Hanımı ziyarete geldi. Annesi, Adapazarı Askerlik Şubesi Başkanı Baki Bey’in hediye ettiği; bu gün Sakarya Müzesi olan ve eski uygarlıkların, Roma ve Bizans döneminden kalma eserlerin sergilendiği yapıtta konuktu. Annesini burada sağlıklı ve huzurlu buldu. Bir gece bu evde annesine misafir oldu. Ertesi gün, Ali Fuat Cebesoy Paşa ile Geyve Boğazındaki Türk Kuvvetlerini denetledi. Halit Molla ve Kazım Kaptan’la görüştü. Düşmana karşı yapılacak taarruzun talimatını verdi. 21 Haziran 1922 de Adapazarı’nı, 22 Haziran 1922 günü Sapanca’yı, Yunan çizmesinden kurtardı. Sakarya sınırları içindeki ibadethaneleri, doğayı oluşturan güzellikleri, Sakarya’nın geçmiş Tarihi Yapıtlarını, Adapazarı halkına emanet etti.
Saygılarımla. Enver TOPÇU